Niğde ve Aksaray’da yaşanan don afeti nedeniyle başakları kopan buğday saplarını basın mensuplarına gösteren Gürer, basın toplantısı için getirdiği simit, un, su ve buğdayın üretim maliyetleri ve satışa sunulan fiyatları arasındaki dengesizliğe dikkat çekti.
Gürer, “Üretici can çekişiyor, tüketici yüksek fiyatlara ürün alıyor, aracılar kazanıyor, bu sistem üreticinin tarımdan kopmasına neden oluyor” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de düzenlediği ve renkli görüntülere sahne olan basın toplantılarına bir yenisini daha ekledi.
Basın toplantısına don afeti nedeniyle başakları kupmuş hububat ürünleri getiren Gürer, “Aksaray ve Niğde’de dolu bugüne kadar görülmemiş şekilde zarar vermiş. Aksaray’ın Eskil ve Çiftlik ilçelerinde üreticilerin tabiriyle dolu vurmuş, rüzgar biçmiş ve başakta hiçbir şey bırakmamış. Bugüne kadar yaşanmayan afet yaşanmış. Çiftçiler başakları kopmuş buğday saplarını biçerek hayvan yemi yapacak. Yerine de silajlık mısır için ikinci ekim gerçekleştirecek. Bunu yapabilmek için devletten destek bekliyor” dedi.
ÜRETİCİNİN BORÇLARI ERTELENMELİ
Don felaketi nedeniyle hububat üreticilerinin desteklenmesi gerektiğini belirten Gürer, “zararın karşılanması lazım. Ancak TARSİM, hasar tespitinde çiftçilerin aleyhine bir uygulamanın içine giriyor ve hasarın tamamı zarar olarak görülmüyor. O nedenle üreticiler hem ÇKS’den hem de TARSİM’den uzaklaşıyor. Bugün çiftçilerin sadece yüzde 30’u ÇKS’li ve yine sadece yüzde 13’ü TARSİM’e kayıtlı. Böyle olunca mağduriyet artıyor” diye konuştu.
TARLALAR BOŞ KALABİLİR
Borçların en az 2 yıl ertelenmesi, faizlerin silinmesi ve yeniden ekim için üreticilere olanak yaratılması gerektiğini ifade eden CHP Milletvekili Gürer, “Yoksa tarlalar boy kalır” dedi.
ÇÖL SIKACLARI NARENCİYE BAHÇELERİNİ YAKTI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin sorunlarını yerinde görmek ve bir rapor hazırlamakla görevlendirdiği heyetin içinde Adana, Osmaniye ve Hatay illerindeki üreticilerin sorunlarını dinlediklerini anımsatan Gürer, “bu illerde yaptığımız gözlemlemelere göre erkenci mandalina ve bazı limon çeşitleri 14 Mayıstaki çöl sıcağının etkisiyle ürün olmaktan çıkmış ve adeta kavrulmuş. Narenciye bahçelerinde çok büyük zarar var. Zararın karşılanması için TARSİM sigorta kapsamına alınmadığından narenciye üreticilerine Cumhurbaşkanlığı fonundan destek sağlanmalı” şeklinde konuştu.
GEÇEN YIL YÜZDE 29 OLAN ARTIŞ ORANI BU YIL YÜZDE 22’YE DÜŞTÜ
Bu yıl buğday taban fiyatının ton başına 1650 lira olarak açıklandığını da hatırlatan Gürer, 2018-2019 dönemi için yüzde 29 artış yapılırken, 2019-2020 dönemindeki artışın yüzde 22’lerde kaldığına dikkat çekti.
BUGDAYIN FİYATI 18 YILRA EDİRİ: 33 GRAM ALTINDAN 3 GRAM ALTINA
2002 yılında bir ton buğdaya karşılık 33 gram altın alabilen üreticinin bugün ancak 3 gram altın alabildiğine belirten Gürer, aradaki farktan üreticilerin yaşadığı sorunların boyutunu ne kadar büyük olduğunun görülebileceğine vurguladı.
ÜRETİCİ TMO’YA SATMIYOR
Kıraç alanlarda 1 dönümden 300 kilogram buğday üretilebildiğini, 1 ton buğday üretibilmek için ise 3 dönüm arazinin ekilmesi gerektiğini belirten Gürer, “gübre, ilaç, mazot, kira ve diğer maliyetler üst üste konulduğunda 1 dönümden buğday üretebilmek için 514 lira maliyet çıkıyor. Böylece çiftçinin eline bir şey kalmıyor. Ayrıca üretici ürününü TMO’ya da vermliyor. Çünkü TMO randevulu sistemle çalışıyor. Üretici ürününü TMO’ya götürmek yerine peşin parayla tonunu 1500 liraya tüccara satıyor. Çünkü borcu çok ve acile paraya ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
BUGDAY ÜRETMEK Mİ ZOR, SU SATMAK MI?
1 kilogram buğdayın fiyatının 1.65 lira iken 1 litre suyun fiyatının 2 lira olduğuna dikkat çeken Gürer, “Çiftçi bir yıllık emeğini veriyor, ailesiyle birlikte tarlada çalışıyor ve 1 kilogram buğdayı 1.65 liraya satıyor. Ancak ambalajlama dışında hiçbir üretim çalışması olmayan suyun fiyatı 2 lira. Bu üreticinin yaşadığı sıkıntının net bir göstergesi” dedi.
ÜRETİCİN SATTIĞI BUGDAY 1.65 LİRA, MARKETTEKİ UN 9.45 LİRA…
Attarlarda 1 kilogram buğdayın 6 liradan satıldığını, 1 kilo unun ise 1 kilo 200gran buğdaydan üretildiğini belirten Gürer, ancak marketlerde 1 kilogram unun 9.45 liradan satıldığına dikkat çekti. Pandemiden önce 4-5 lira olan unun fiyatının bugün iki katına çıktığını anlatan Gürer, bu durumda kazanmayan kesimin üretici olduğuna işaret etti.
ÜRETİM ALANLARI DARALDI
Çiftçilerin emeklerinin karşılığını alamadığını bunun sonucu olarak da kırsaldan göçün hızlandığını kaydeden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Buğday ekim alanları 2002 yılında 9 milyon 300 bin hektar iken bugün 7 milyon 300 bin hektara geriledi. 20 milyon tona yakın buğday üretimimiz var. Ülkemiz 9 milyon 800 bin ton buğday ithal ediyor. Dahilinde işleme rejimi kapsamında ithal edildiği ileri sürülen buğdayların burada işlenip yurtdışına ihraç edildiği söyleniyor. Çiftçimiz desteklense, 20 milyon ton olan üretimimiz 29 milyon tona çıksa hem üretici kazanır hem de buğday ithal etmiş olmayız” dedi.
DESTEKLEMELER AZALDI
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2002 yılına göre hububat üreticilerine verilen desteklemelerin 1 dolar civarında düştüğünü de vurgulayarak “Elektrik bedelleri başta olmak üzere, çiftçilerin borçları desteklemelerden kesiliyor. Çiftçi destekleme almayı beklerken, özel şirketlerin alacakları desteklemelerden kesiliyor ve çiftçinin eline geçmesi engelleniyor. Bir önceki desteklemeler ise ancak bir yıl sonra veriliyor. Çiftçinin durumu böyle olmasına rağmen yılgınlık ve psikolojik etkiler nedeniyle sorunlarını kamuoyuna anlatamıyor” şeklinde konuştu.
GİDİŞAT İYİ DEĞİL
Ekim alanlarının daraldığını, çiftçi sayısının azaldığını belirten CHP Milletvekili Gürer, ÇKS’de dahi çiftçi sayısının 700 bin civarında düştüğüne dikkat çekti ve gidişatın iyi olmadığını vurguladı.
İTHALATÇI ANLAYIŞ
Gürer, “Türkiye ithalatçı anlayışla yönetiliyor. Bu yılda pirinç, buğday ve ham yağ ithal ediliyor. Çitfçinin ülkemizde üretebileceği ürünler yurtdışından getiriliyor. Aslında ithal edilen tüm ürünler ülkemizde üretilebilecek ürünlerdir” şeklinde konuştu.
SİMİT HESABI
Simitin tanesinin 1.75 lira ila 2 lira arasında satıldığını da anlatan Gürer, 100 gram undan yapıldığı düşünülen simit 2 liraya satılırken, 1 kilogram unun taban fiyatının 1.65 lira olmasının, ülkemizde çiftçi ile simit üreticisinin kazançları arasındaki farkın boyutlarının da gözler önüne serilmesi açısından önemli olduğunu sözlerine ekledi.
KAYNAK: Hasan GİRGİN
ERGENE
06 Aralık 2024MANŞET
06 Aralık 2024MANŞET
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024ERGENE
06 Aralık 2024ERGENE
06 Aralık 2024SON DAKİKA
06 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.